The wardroom mess.
I mess with the wardroom officers.
He made a mess of it.
Austria is a parliamentary republic in central Europe and consists of nine federal states.
- Avusturya, Orta Avrupa'da parlamenter bir cumhuriyettir ve dokuz federal eyaletten oluşur.
Tom wanted to visit Central America.
- Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
I believe the medium size will fit you better.
- İnanıyorum ki orta beden sana daha iyi uyacak.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
This does not mean that they have nothing in common with other peoples.
- Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
Tom doesn't have a mean bone in his body.
- Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil.
Don't speak in the middle of a lesson.
- Dersin ortasında konuşma.
The middle finger is the longest.
- En uzun parmak orta parmaktır.
The tiger laid in the middle of the cage.
- Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
I think Tom has come to make trouble.
- Sanırım Tom ortalığı karıştırmak için geldi.
Moderate exercise will refresh both mind and body.
- Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.
I always drive at a moderate speed.
- Ben her zaman orta hızda araba sürerim.
You hit the center of the target.
- Hedefin ortasından vurdun.
This stone has a hole in the center.
- Bu taşın ortasında bir deliği var.
Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
- Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
He fainted in the midst of his speech.
- Konuşmasının ortasında bayıldı.
The Medieval Era gave way to the Renaissance.
- Orta çağ Rönesansa yol açtı.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Hazelnuts are harvested in mid-autumn.
- Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir.
His normal position is third baseman.
- Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.
He's just a normal junior high school student, not particularly intelligent.
- O sadece normal bir ortaokul öğrencisidir, özellikle akıllı değildir.
What is the value of an average home in your area?
- Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
He will get an average mark at best.
- En iyi halde ortalama bir not alacak.
She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.
- İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
- Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
He attended only secondary school.
- O sadece ortaokula devam etti.
Only two years after receiving their secondary school diploma, young people today know merely ten percent of what they learned on school. That's crazy! We must strive for 100 percent.
- Ortaokul diplomalarını aldıktan sadece iki yıl sonra, bugün genç insanlar okulda öğrendiklerinin sadece yüzde onunu biliyorlar. Bu çılgınca! Yüzde yüz için çaba göstermeliyiz.