ormanlaştırma

listen to the pronunciation of ormanlaştırma
التركية - الإنجليزية
afforestation
Afforestation is the process of planting large numbers of trees on land which has few or no trees on it. Since the Sixties, afforestation has changed the Welsh countryside. the act of planting trees in order to make a forest   deforestation (afforestatio, from afforestare , from ad- + forestis )
The act or process of creating a new forest where none had existed before, or reforestation of areas long deforested
The act of converting into forest or woodland
{i} act of turning bare land into forest
orman
jungle

The voices coming from the jungle frightened the explorers. - Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.

The lion is the king of the jungle. - Aslan ormanın kralıdır.

orman
{i} forest

The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil. - Aktivistler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.

Our artificial island isn't very well forested yet. - Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.

orman
{i} woods

He takes pleasure from long walks in the woods. - O, ormanda uzun yürüyüşlerden zevk alır.

They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting. - Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

orman
wildwood
orman
sylvan
orman
hurst
orman
forestry

Tom has a degree in forestry. - Tom'un ormancılık alanında bir diploması var.

He has a degree in forestry. - Onun ormancılıkta bir diploması vardır.

orman
forrest
orman
the jungle
orman
forestal
orman
forest, wood
orman
greenwood
ormanlaştırmak
to afforest
ormanlaştırmak
forest
ormanlaştırmak
afforest
التركية - التركية
Ormanlaştırmak işi
Orman
cengel
Orman
(Osmanlı Dönemi) MİHRAB
Orman
mesa
orman
Bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan; bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan: "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk."- M. Ş. Esendal
ormanlaştırmak
Orman durumuna getirmek
ormanlaştırma
المفضلات