Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
- I'd like to wish my mom a happy birthday.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
- Her wish is to become a good teacher.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
- She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.