Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor.
- Suç oranı sürekli olarak artıyor.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
The channel has low signal-to-noise ratio.
- Kanal düşük sinyal-gürültü oranına sahip.
Falling interest rates have stimulated the automobile market.
- Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
The unemployment rate went up to 5% because of the recession.
- İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.
With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.
- Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.
- İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
The percentage of carbohydrates in animal cells is approximately 6 percent.
- Hayvan hücrelerindeki karbonhidrat oranı yaklaşık yüzde altıdır.
The animal cell has a greater percentage of proteins than the plant cell.
- Hayvan hücresi, bitki hücresinden daha büyük bir protein oranına sahiptir.
You can use a psychrometer to measure relative humidity.
- Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
As a measure to prevent another period of inflation, our government has jacked up interest rates.
- Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.