Oy kullanmak istemiyor musun?
- Don't you want to vote?
Şu an oy kullanmak için kayıtlı mısınız?
- Are you currently registered to vote?
Tom oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- Tom isn't old enough to vote.
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
- Tom is old enough to vote.
Hiç kimse bütçeyi oylamayacak.
- No one will vote for the budget.
Delegeler onu ilk oylamada seçti.
- The delegates elected him on the first vote.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
- Everyone should exercise their right to vote.
Kadınlara oy hakkı verildi.
- Women were given the right to vote.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.
Kararımı değiştirmiyorum.
- I'm not changing my vote.