Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.
Bana opsiyonlarımın ne olduğunu söyle.
- Tell me what my options are.
Opsiyonlarımız nelerdir?
- What are our options?
Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor.
- Layla prefers the second option.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
- We have no options but to continue.
ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.
- In the U.S., you have the option, when you enter a restaurant, to sit in the smoking or non-smoking section.
Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.
Ben iki şıklar arasında seçtim.
- I chose between two options.
Biz burada çok fazla şıklara sahip değiliz.
- We don't have a lot of options here.
Başka bir seçenek düşünmek istemediğinden emin misin?
- Are you sure you don't want to consider another option?
Opsiyonlarımız nelerdir?
- What are our options?
Bana opsiyonlarımın ne olduğunu söyle.
- Tell me what my options are.
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Hangi ödeme seçenekleri mevcut?
- What payment options are available?
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
The new novel was optioned by the film studio, but they'll probably never decide to make a movie from it.
... other option, they could look to these bonuses that they're paying, rather than passing on ...
... option of not trading it for zero. So you could imagine--. One way that you could ...