opposing, counteracting

listen to the pronunciation of opposing, counteracting
الإنجليزية - التركية

تعريف opposing, counteracting في الإنجليزية التركية القاموس.

antagonist
{i} karşı çıkan
antagonist
{i} muhalif

İki ülke birbirine muhalif. - The two countries are antagonistic to each other.

antagonist
{i} düşman
antagonist
(Biyokimya) karşıt
antagonist
(Tıp) antagonıst
antagonist
hasım
antagonist
rakip

Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim. - Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.

antagonist
(Edebiyat) Kötü karakter
antagonist
haşim
antagonist
(Tıp) fizyolojik antidot
antagonist
{i} karşı olan kimse
antagonist
(Anatomi) zıt, karşıt, hasım
antagonist
(Tıp) Zıt tesirli kas (extensor ve flexor gibi)
antagonist
(Biyoloji) antagonist
antagonist
(Tıp) Hasım, zıt muhalif, muarız, karşıt
antagonist
(Tıp) Zıt tesirli madde, antagonist
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} antagonist
opposing, counteracting
المفضلات