Sen çok açık fikirli olmak zorundasın.
- You have to have a very open mind.
Her zaman açık fikirli olmaya çalışırım.
- I always try to keep an open mind.
Olduğunu düşündüğüm kadar açık fikirli olmadığını görebiliyorum.
- I can see you're not as open-minded as I thought you were.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
- As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Ben çok açık görüşlüyüm.
- I'm very open-minded.
Daha açık görüşlü olman gerekir.
- You should be more open-minded.
yeniliklere açık bir kişidir.