Let's play cards instead.
- Onun yerine kart oynayalım.
I don't feel like working. How about going to a movie instead?
- Benim canım çalışmak istemiyor. Onun yerine bir sinemaya gitmeye ne dersin?
Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
- Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
Why am I getting beaten up instead of him?
- Neden onun yerine ben dövülürüm?
There were a lot of human remains in that place.
- O yerde birçok insan kalıntısı vardı.