Sadece az önce başladık.
- We've only just begun.
Sadece az önce geldim.
- I've only just arrived.
Onlarla daha yeni tanıştım.
- I only just met them.
Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
- Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
Tom son dönemlerde şişmanladı.
- Tom has put on weight recently.
Son zamanlarda tembelleştim.
- I've been sluggish recently.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
- He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently I moved to another apartment.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Son günlerde Rosalie O'Connor'ı gördüm.
- I saw Rosalie O'Connor recently.
Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.
- Tom's health has declined a lot recently.
Yakınlarda Tom'la konuştun mu?
- Have you talked to Tom recently?
Tom yakınlarda seninle konuştu mu?
- Has Tom talked to you recently?
Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.
- I haven't been in contact with Mr. Smith recently.
Tom ve Mary çok yakın zamanda evlendiler.
- Tom and Mary got married very recently.
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
- We have recently discussed this problem.
I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.
I got 51%, so only just passed the exam.