Görünüşü hakkında duyarlıdır.
- She is sensitive about her looks.
Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
- It looks like Mary is drunk again.
Tom her zaman bir saat takardı, ama şimdi o sadece akıllı telefonuna bakıyor.
- Tom used to always wear a watch, but now he just looks at his smart phone.
Benim evim güneye bakıyor.
- My house looks to the south.