one who orders merchandise, books, records, information, or services

listen to the pronunciation of one who orders merchandise, books, records, information, or services
الإنجليزية - التركية

تعريف one who orders merchandise, books, records, information, or services في الإنجليزية التركية القاموس.

buyer
(Ticaret) alıcı firma
buyer
(Ticaret) satın alan kişi
buyer
alici
buyer
alıcı

Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok. - Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.

Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı. - After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.

buyer
{i} satın alma görevlisi
buyer
{i} müşteri

Umarım bunun için bir müşteri bulabilirim. - I hope I can find a buyer for this.

Çoğu ev müşterisinin çok az hayal gücü vardır. - Most home buyers have very little imagination.

buyer
{i} satın almacı
الإنجليزية - الإنجليزية
buyer
one who orders merchandise, books, records, information, or services
المفضلات