one who mocks or taunts; act of mocking; annoyance, nuisance

listen to the pronunciation of one who mocks or taunts; act of mocking; annoyance, nuisance
الإنجليزية - التركية

تعريف one who mocks or taunts; act of mocking; annoyance, nuisance في الإنجليزية التركية القاموس.

tease
{f} sataşmak
tease
{f} kızdırmak

O, Tom'u kızdırmak istedi. - She wanted to tease Tom.

tease
{f} alay ederek sataşmak
tease
alay etmek
tease
{f} şaka yollu takılmak
tease
mıncıklamak
tease
ilişmek
tease
matrak geçmek
tease
şakacı kimse
tease
şardonlamak
tease
azizlik etmek
tease
yün taramak
tease
rahat vermemek
tease
{f} takılmak
tease
takılm

Tom Mary'ye takılmayı seviyor. - Tom likes to tease Mary.

tease
{f} (saçı) (tarakla) kabartmak
tease
{f} ditmek
tease
{i} baş belâsı
tease
(Tıp) Mikroskopla muayene için liflere ayırmak
tease
{f} kabartmak (kumaş)
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} tease