one who makes peace, reconciler

listen to the pronunciation of one who makes peace, reconciler
الإنجليزية - التركية

تعريف one who makes peace, reconciler في الإنجليزية التركية القاموس.

peacemaker
barıştırıcı
peacemaker
Barış elçisi, barıştırıcı, uzlaştırıcı
peacemaker
{i} arabulucu

Bir arabulucu çağrıldı. - A peacemaker was summoned.

Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi. - The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.

peacemaker
tabanca/arabulucu
peacemaker
{i} barıştıran
peacemaker
{i} barıştırıcı, uzlaştırıcı
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} peacemaker
one who makes peace, reconciler
المفضلات