one who lives, a part of entrails, a food

listen to the pronunciation of one who lives, a part of entrails, a food
الإنجليزية - التركية

تعريف one who lives, a part of entrails, a food في الإنجليزية التركية القاموس.

liver
{i} karaciğer

Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var. - I have a history of liver trouble.

Karaciğer yemek sizin için iyi mi? - Is eating liver good for you?

liver
yaşayıcı/karaciğer
liver
yaşayan kimse
liver
kırmızıya çalan kahverengi
liver
belirli bir hayat yaşayan kimse
liver
{i} ciğer

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum. - I can't eat liverwurst sandwiches.

Ciğerli sosisli sandviçleri seviyorum. - I love sandwiches with liverwurst.

liver
clean liver temiz hayat yaşayan kimse
liver
high liver boğazına düşkün kimse
liver
loose liver uçarı hayat yaşayan kimse
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} liver
one who lives, a part of entrails, a food
المفضلات