one who keeps, or is intrusted with, secrets

listen to the pronunciation of one who keeps, or is intrusted with, secrets
الإنجليزية - التركية

تعريف one who keeps, or is intrusted with, secrets في الإنجليزية التركية القاموس.

secretary
{i} sekreter

Sekreterim terfî için sıkıştırıyor. - My secretary is pushing for a promotion.

O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmîdir. - That president's secretary is always prim.

secretary
(Kanun) katibe
secretary
bakan

Tom, dışişleri bakanı'nı bilir. - Tom knows the Secretary of State.

Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır. - Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.

secretary
yazıcı
secretary
{i} kâtip
secretary
{i} yazman
secretary
{i} yazı masası
الإنجليزية - الإنجليزية
secretary
one who keeps, or is intrusted with, secrets
المفضلات