one who is not regular; especially, a soldier not in regular service

listen to the pronunciation of one who is not regular; especially, a soldier not in regular service
الإنجليزية - التركية

تعريف one who is not regular; especially, a soldier not in regular service في الإنجليزية التركية القاموس.

irregular
düzensiz

Azot döngüsünde çeşitli düzensizlikler vardır. - There are several irregularities in the nitrogen cycle.

Okulda İngilizce öğrenmek zorunda kaldığımda zaman zaman tüm düzensizlik ve garip kurallardan yakınırdım. - When I had to learn English in school, at times I would bemoan all the irregularities and strange rules.

irregular
{s} kuralsız
irregular
anormal
irregular
eğri
irregular
asimetrik
irregular
karışıklık
irregular
devamsız
irregular
(Tıp) irregüler
irregular
bakışımsız
irregular
intizamsızlık
irregular
(zaman) düzensiz
irregular
yamuk
irregular
usulsüz
irregular
kural dışı
irregular
{s} çarpık

Onun bir dizi çarpık dişleri var. - She has a set of irregular teeth.

irregular
(sıfat) bozuk, kuralsız, düzensiz, düzgün olmayan, çarpık, yamuk, başıbozuk
irregular
{s} bozuk
الإنجليزية - الإنجليزية
irregular
one who is not regular; especially, a soldier not in regular service

    الواصلة

    one who I·s not regular; especially, a sol·dier not in re·gu·lar ser·vice

    النطق

المفضلات