Tom ve Mary sınıf arkadaşıydı.
- Tom and Mary were classmates.
İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.
- I ran into an old classmate of mine on my way to the station.
Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek.
- Tom and his classmates are going to an art museum tomorrow afternoon.
İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.
- I ran into an old classmate of mine on my way to the station.