الإنجليزية - التركية
تعريف one who acts, or takes part in any affair; a doer في الإنجليزية التركية القاموس.
- actor
- {i} oyuncu
Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.
-I don't think he's a great actor.
Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
-The actor’s career lasted for thirty years.
- actor
- {i} erkek oyuncu
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
-Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?
-Do I look like an actor?
- actor
- {i} aktör
O bir garson ve bir aktördür.
-He is a waiter and an actor.
O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
-She had a picture taken with an actor.
- actor
- {i} katılımcı
- actor
- yapan kimse
- actor
- bir olayda yer alan kimse
- actor
- (Sosyoloji, Toplumbilim) fail
- actor
- (Sosyoloji, Toplumbilim) edimci
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who acts, or takes part in any affair; a doer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- actor
one who acts, or takes part in any affair; a doer
الواصلة
one who acts, or takes part in a·ny affair; a do·erالنطق
Resimler
المفضلات