one who, or that which is the object of choice or special favor

listen to the pronunciation of one who, or that which is the object of choice or special favor
الإنجليزية - التركية

تعريف one who, or that which is the object of choice or special favor في الإنجليزية التركية القاموس.

chosen
{s} seçilmiş

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Sen seçilmiş birisin. - You are the chosen one.

chosen
{f} seç

Siz ya da ben seçileceğim. - You or I will be chosen.

O, takımın bir üyesi olarak seçildi. - He was chosen to be a member of the team.

chosen
tercihli
chosen
karar ver/yeğle/seç
chosen
cennete gitmek üzere seçilmiş olan
chosen
seçilen

O, seçilenler arasındaydı. - He was among those chosen.

chosen
seçilmek

Seçilmek istemiyorum. - I don't want to be chosen.

chosen
f., bak. choose. s. seçilmiş
chosen
{s} cennetlik
chosen
{s} seçilmiş olan
الإنجليزية - الإنجليزية
chosen
one who, or that which is the object of choice or special favor
المفضلات