one who, or that which, rubs

listen to the pronunciation of one who, or that which, rubs
الإنجليزية - التركية

تعريف one who, or that which, rubs في الإنجليزية التركية القاموس.

rubber
kauçuk

Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır. - Tires are made from synthetic rubber.

Kauçuk kauçuk ağacının özünden imal edilir. - Rubber is made from the sap of the rubber tree.

rubber
lastik

Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim. - I never thought this rubber band would come in handy when I put it in my pocket this morning.

Elastik olduğu için lastik bir top seker. - A rubber ball bounces because it is elastic.

rubber
ıstampa
rubber
üç oyundan ikisini kazanma
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oynanan oyun
rubber
kaput
rubber
lastik ayakkabı
rubber
ovucu
rubber
{i} prezervatif

Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım. - Sorry, I won't do it without a rubber.

rubber
{i} perdah taşı
rubber
{i} ovma bezi
rubber
{i} sürtünen parça [müh.]
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oy
rubber
{i} temizlik bezi
rubber
{i} silgi

Kalemliğimde bir silgim var. - In my pencil case, I have a rubber.

Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim? - Can I borrow your rubber for a moment?

rubber
kau

Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm. - I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.

Kauçuk kauçuk ağacının özünden imal edilir. - Rubber is made from the sap of the rubber tree.

rubber
{i} tellâk
الإنجليزية - الإنجليزية
rubber
one who, or that which, rubs
المفضلات