one to whom a thing justly belongs

listen to the pronunciation of one to whom a thing justly belongs
الإنجليزية - التركية

تعريف one to whom a thing justly belongs في الإنجليزية التركية القاموس.

owner
sahip

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır. - Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.

Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler. - Many dog owners only feed their dogs once a day.

owner
mal sahibi

Mal sahibiyle konuştun mu? - Have you spoken to the owner?

Mal sahibi mağazanın üstünde yaşıyor. - The owner lives above the store.

owner
yapı sahibi
owner
(Kanun) mutasarrıf
owner
(Askeri) donatan
owner
(Bilgisayar) sahibi

Tom şirketin sahibi olmaktan vazgeçti. - Tom ended up becoming the owner of the company.

Tom TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı. - Tom connected the TV to the antenna that the previous owner of his house had mounted on the roof.

owner
sahip mal sahibi
owner
sahip Sahibi
owner
{i} sahip, iye, malik
owner
ownership mülkiyet
owner
(Nükleer Bilimler) kurucu
owner
{i} kiraya veren
owner
sahiplik

ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir. - The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.

owner
owneroccupied ing sahibinin oturduğu
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} owner
one to whom a thing justly belongs

    الواصلة

    one to whom a thing just·ly belongs

    التركية النطق

    hwʌn tı hum ı thîng cʌstli bîlôngz

    النطق

    /ˈhwən tə ˈho͞om ə ˈᴛʜəɴɢ ˈʤəstlē bəˈlôɴɢz/ /ˈhwʌn tə ˈhuːm ə ˈθɪŋ ˈʤʌstliː bɪˈlɔːŋz/
المفضلات