one side of a spread position

listen to the pronunciation of one side of a spread position
الإنجليزية - التركية

تعريف one side of a spread position في الإنجليزية التركية القاموس.

leg
{i} bacak

Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı. - He sat on the bench and crossed his legs.

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var. - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.

leg
(Matematik) dikkenar
leg
fasıla
leg
(giysi) bacağı örten bölüm
leg
(eşya) ayak
one side of
bir tarafın
leg
{i} raund
leg
{i} but
leg
{f} koşmak
leg
mobilya ayağı
leg
pergel ayağı
leg
{i} ayak (masa vs.)
leg
(isim) bacak, but, ayak (masa vs.), üçgenin taban olmayan kenarı, etap, raund, ayak (yarış)
leg
briç veya spor karşılaşmalarında kazanılan ilk oyun
leg
{i} etap
leg
legofmutton sail üç köşeli bi
leg
leg of mutton koyun budu
leg
{i} (mobilyada/pergelde) ayak
leg
bacak vazifesi gören şey
leg
ayak

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

Ayakları kırık sandalyeleri at. - Throw away the chairs whose legs are broken.

الإنجليزية - الإنجليزية
leg
one side of a spread position

    الواصلة

    one side of a spread po·si·tion

    التركية النطق

    hwʌn sayd ıv ı spred pızîşın

    النطق

    /ˈhwən ˈsīd əv ə ˈspred pəˈzəsʜən/ /ˈhwʌn ˈsaɪd əv ə ˈsprɛd pəˈzɪʃən/
المفضلات