one particularly loved, a near friend

listen to the pronunciation of one particularly loved, a near friend
الإنجليزية - التركية

تعريف one particularly loved, a near friend في الإنجليزية التركية القاموس.

favorite
{i} gözde

Gözde hayır kurumun nedir? - What's your favorite charity?

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

favorite
{i} favori

Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar. - Listen! They're playing my favorite music.

Favori web sitem Kylie Konnect'tir ve Facebook'tan daha iyidir. - My favorite website is Kylie Konnect and it's better than Facebook.

favorite
tercih edilen
favorite
makbul
favorite
ikbal
favorite
en çok beğenilen
favorite
çatkın
favorite
en çok sevilen
favorite
çok sevilen (kimse/şey)
favorite
{i} favori, kazanacağına inanılan yarışçı
favorite
{i} sevgili
favorite
favoriteson kendi seçim bölgesince başkanlığa aday gösterilen kimse
favorite
a favorite with tarafından sevilen
favorite
çok sevilen
favorite
spor kazanması beklenen yarışçı
favorite
çok sevilen kimse veya şey
favorite
{i} çok sevilen kimse/şey; sevgili, gözde
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} favorite
one particularly loved, a near friend
المفضلات