Benim dairem üçüncü katta.
- My flat is on the third floor.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
- She spends over a third of her time doing paperwork.
Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
- This river is about one third as long as the Shinano.
He ate a third of the pie. Divided by two-thirds.