Bu lezzetli keki tatmak ister misin?
- Would you like to taste this yummy cake?
Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
- This was the first Japanese food I had ever tasted.
Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.
- Tom developed a taste for French wine.
Limonun tadını beğeniyor musun?
- Do you like the taste of lemons?
Limonlu suyun tadını beğeniyorum.
- I like the taste of lemon water.
Yabancı pirinç sert ve tatsızdır ve de Japon damak tadına hitap etmez.
- Foreign rice is hard and tasteless, and doesn't appeal to the Japanese palate.
Damak tadım sizinkinden oldukça farklı.
- My taste is quite different from yours.
Tat vermek için tuz ve biber ilave et.
- Add salt and pepper to taste.
Müzikte zevkler kişiden kişiye değişir.
- Tastes in music vary from person to person.
Tom'un müzik zevki benimkine benzer.
- Tom's taste in music is similar to mine.
Bu pilavın harika tadı var.
- This pilaf tastes great!
Bifteğin muhteşem bir tadı vardı.
- The beefsteak tasted marvelous.