Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar.
- They usually drum their fingers at red lights.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
- This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
Leyla, Sami'nin parmak uçlarının, omzunun arkasına dokunduğunu hissetti.
- Layla felt Sami's fingertips touching the back of her shoulder.
Üç yüzyıl önce bile, Batı Avrupalıların çoğu hâlâ kendi muhbirlerini kullanıyorlardı.
- Even three centuries ago, most Western Europeans still used their fingers.
Each finger extended represents one-eighth of a cent. Thus when all four fingers and the thumb are extended, all being spread out from one another, it means five-eighths.