one of the choices which can be made

listen to the pronunciation of one of the choices which can be made
الإنجليزية - التركية

تعريف one of the choices which can be made في الإنجليزية التركية القاموس.

option
{i} seçenek

Tom seçeneklerini düşündü. - Tom considered his options.

Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti. - Tom advised Mary to take some time to think over her options.

option
(Bilgisayar) seçeneği

Tom'un başka seçeneği yoktu. - Tom had no options left.

Tom'un çok seçeneği yok. - Tom doesn't have many options.

option
seçilen şey
option
seçme hakkı
option
tercih hakkı
option
tercih

Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor. - Layla prefers the second option.

option
oy
option
aksam, seçenek
option
şık

Ben iki şıklar arasında seçtim. - I chose between two options.

Biz burada çok fazla şıklara sahip değiliz. - We don't have a lot of options here.

option
(isim) opsiyon, seçme hakkı, seçenek, tercih, alıcıya tanınan süre
option
option day cevap günü
option
{i} seçme

Seçmek için sadece üç seçeneğin var. - You have only three options to select.

option
seçilecek şey
option
satın alma veya başkasına bırakma hakkı
option
{i} alıcıya tanınan süre
الإنجليزية - الإنجليزية
option
one of the choices which can be made

    الواصلة

    one of the choices which Can be made

    التركية النطق

    hwʌn ıv dhi çoysız hwîç kın bi meyd

    النطق

    /ˈhwən əv ᴛʜē ˈʧoisəz ˈhwəʧ kən bē ˈmād/ /ˈhwʌn əv ðiː ˈʧɔɪsəz ˈhwɪʧ kən biː ˈmeɪd/
المفضلات