one of a sect of gnostic heretics who asserted their sinlessness

listen to the pronunciation of one of a sect of gnostic heretics who asserted their sinlessness
الإنجليزية - التركية

تعريف one of a sect of gnostic heretics who asserted their sinlessness في الإنجليزية التركية القاموس.

impeccable
kusursuz

Tom, bir İngiliz, kusursuz, aksansız Almanca konuştu. Daha iyi tanımasaydım, onu iyi bir aileden gelen bir Alman sanırdım. - Tom, an Englishman, spoke impeccable, accent-free German. If I had not known better, I would have taken him for a German from a very good family.

Kral ailesine sadece en kusursuz yemekler sunulur. - Only the most impeccable dishes are served to the royal family.

impeccable
hatası olmayan
impeccable
mükemmel

Tom mükemmel İngilizce konuşur. - Tom speaks impeccable English.

Tom'un mükemmel ahlakı, Meryem'in anne babasında büyük bir intiba bıraktı. - Tom's impeccable manners made a big impression on Mary's parents.

impeccable
Arı, hatasız, kusursuz
impeccable
Günahsız, günah işlemekten uzak
impeccable
(sıfat) kusursuz, hatasız, günahsız, şüphe edilmeyen
impeccable
hatasız,kusursuz
impeccable
{s} şüphe edilmeyen
الإنجليزية - الإنجليزية
impeccable
one of a sect of gnostic heretics who asserted their sinlessness
المفضلات