Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.
- They consider him their best employee.
Tom işçilerine cömert davranır.
- Tom treats his employees generously.
Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.
- Send me the best employees that money can buy. Money is no object.
Tom'un üç yüzden daha fazla çalışanı var.
- Tom has more than three hundred employees.
Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı?
- Do you have any French-speaking employees?
Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor.
- It's getting harder to find qualified employees.
Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir.
- Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.
Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı?
- Do you have any employees who speak French?
Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- The short term contract employees were dismissed without notice.