one another s

listen to the pronunciation of one another s
الإنجليزية - التركية
birbirlerini s
one another
(Konuşma Dili) birbirlerine

Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular. - They helped one another to make the school festival a success.

İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı. - People should be honest with one another.

one another
birbirleri
one another
birbiri

Birbirimizi anlamaya çalışalım. - Let's try to understand one another.

Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir. - It is our duty to help one another.

one another
birbirlerini

Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu. - The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler. - People must love one another.

one another
birbirini

Odadakilerin hepsi birbirini tanır. - The people in the room all know one another.

Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır. - Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.

one another
Birbiri, birbirleri. "You must get along with öne another. - Birbirinizle iyi geçinmeniz lazım.", "Don't kill öne another. - Birbirinizi öldürmeyin."
one another
birbirini, yekdiğerini
one another
birbirine

Tom ve Mary birbirine bağlıdır. - Tom and Mary depended on one another.

Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır. - All living things on earth depend one another.

one another
karşılıklı olarak
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف one another s في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

one another
Used of a reciprocal relationship among a group of two or more people or things; compare each other

Rainy days seemed to follow one another all summer.

one another
each other, this one to that one; this one at that one, one to his neighbor
one another
Used to indicate a reciprocal relationship or reciprocal actions among the members of the set referred to by the antecedent, often with the implication that the actions are temporally ordered: The students help one another. The waiters followed one another into the room. See Usage Note at each other. each other
one another s

    الواصلة

    one an·oth·er s

    التركية النطق

    hwʌn ınʌdhır es

    النطق

    /ˈhwən əˈnəᴛʜər ˈes/ /ˈhwʌn əˈnʌðɜr ˈɛs/
المفضلات