one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
الإنجليزية - التركية

تعريف one another, each to the other في الإنجليزية التركية القاموس.

each other
birbirine

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

Tom ve Mary birbirine çok yakın. - Tom and Mary are very close to each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Biz birbirimizi tanımıyoruz. - We don't know each other.

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

each other
birbirini

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

each other
birbirlerini

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı. - The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi. - They were never to see each other again.

each other
birbirimizi

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

Biz birbirimizi tanımıyoruz. - We don't know each other.

الإنجليزية - الإنجليزية
each other
one another, each to the other
المفضلات