Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

one after another

listen to the pronunciation of one after another
الإنجليزية - التركية
birbiri ardına
birer birer

Yedek parçaları birer birer inceledi. - He examined the spare parts one after another.

birbiri ardından
birbiri peşisıra
arka arkaya

O arka arkaya giyim eşyaları aldı. - She bought articles of clothing one after another.

sıra ile
birbiri arkasına
peşi peşine
birbiri arkasından
birbiri peşi sıra
consecutive
ardışık

Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi. - Stock prices declined for five consecutive days.

consecutive
art arda gelen
consecutive
peşpeşe

On gün peşpeşe yağmur yağdı. - It snowed for ten consecutive days.

consecutive
müteakip
consecutive
(İnşaat) art arda

Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil. - Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.

Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. - Layla was sentenced to two consecutive life sentences.

consecutive
peş peşe

Mahkeme peş peşe on gün sürdü. - The trial lasted for ten consecutive days.

consecutive
(Tıp) konsekütif
consecutive
(Askeri,Kanun) sıralı
one another
(Konuşma Dili) birbirlerine

Birbirlerine hediyeler verirler. - They give presents to one another.

Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular. - They helped one another to make the school festival a success.

one another
birbirleri
one another
birbiri

Biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız. - We should try to understand one another.

Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir. - It is our duty to help one another.

consecutive
ardarda gelen
consecutive
ardıl
one another
birbirlerini

Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu. - The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler. - People should love one another.

one another
birbirini

İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar. - Men exist for the sake of one another.

Odadakilerin hepsi birbirini tanır. - The people in the room all know one another.

consecutive
matematik - ardışık
consecutive
seki seki ard arda gelen
loaded one after another
üst üste yükleme
one another
Birbiri, birbirleri. "You must get along with öne another. - Birbirinizle iyi geçinmeniz lazım.", "Don't kill öne another. - Birbirinizi öldürmeyin."
consecutive
birbirini takip eden
consecutive
(sıfat) ardışık, birbirini izleyen, ardarda
consecutive
{s} mat. ardışık
consecutive
{s} arka arkaya gelen, ardıl
one another
birbirini, yekdiğerini
one another
birbirine

İki cadde birbirine paralel çalışır. - The two streets run parallel to one another.

Tom ve Mary birbirine bağlıdır. - Tom and Mary depended on one another.

one another
karşılıklı olarak
الإنجليزية - الإنجليزية
Following one another in quick succession
one immediately after the other, successively
in single file; "the prisoners came out one by one"
consecutive
tandem
one another
Used of a reciprocal relationship among a group of two or more people or things; compare each other

Rainy days seemed to follow one another all summer.

one another
each other, this one to that one; this one at that one, one to his neighbor
one another
Used to indicate a reciprocal relationship or reciprocal actions among the members of the set referred to by the antecedent, often with the implication that the actions are temporally ordered: The students help one another. The waiters followed one another into the room. See Usage Note at each other. each other
one after another

    الواصلة

    one af·ter an·oth·er

    التركية النطق

    hwʌn äftır ınʌdhır

    النطق

    /ˈhwən ˈaftər əˈnəᴛʜər/ /ˈhwʌn ˈæftɜr əˈnʌðɜr/
المفضلات