Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- She bought articles of clothing one after another.
Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.
- Stock prices declined for five consecutive days.
On gün peşpeşe yağmur yağdı.
- It snowed for ten consecutive days.
Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.
- Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.
Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Layla was sentenced to two consecutive life sentences.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.
- We should try to understand one another.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.
Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.
- The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.
İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
- People should love one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
- Tom and Mary depended on one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.