الإنجليزية - التركية
تعريف one's first companion as a greenie في الإنجليزية التركية القاموس.
- trainer
- {i} eğitimci
Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
-The trainer gave instructions in the afternoons.
- trainer
- {i} antrenör
İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.
-With a good trainer, the swimmer is bound to win.
Tom bir fitness antrenörü.
-Tom is a fitness trainer.
- trainer
- {i} eğitici
Tom bir at eğiticisi.
-Tom is a horse trainer.
Aslan eğiticinin komutlarını takip etti.
-The lion followed the trainer's commands.
- trainer
- hayvan terbiyecisi
- trainer
- (Spor) masör
- trainer
- çalıştırıcı
- trainer
- eğitmen
Kim eğitmenleri eğitti?
-Who trained the trainers?
Paul bir yunus eğitmeni.
-Paul is a dolphin trainer.
- trainer
- {i} İng. tenis ayakkabısı
- trainer
- {i} top nişancısı
- trainer
- {i} eğitim uçağı
- trainer
- (Askeri) EĞİTİMCİ; EĞİTİM PERSONELİ: Bak. "training forces"
- trainer
- {i} terbiyeci, hayvan terbiyecisi
- trainer
- talimci
- trainer
- terbiye edici
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one's first companion as a greenie في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- trainer
one's first companion as a greenie
الواصلة
one's first com·pan·ion as a greenieالنطق
Resimler
المفضلات