Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
Hasta olmak çok sıkıcı.
- Being sick is very boring.
Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum.
- I want you to live more like a human being.
Yaşaması konusunda hiçbir umut yok
- There is no hope of his being alive.
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
İnsan mantıklı bir varlıktır.
- Man is a rational being.
İnsan sosyal bir varlıktır.
- Man is a social being.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi.
- Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.
Bizim roket yapılıyor.
- Our rocket is being built.
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
- As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
- Language changes as human beings do.