Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

onaylamama

listen to the pronunciation of onaylamama
التركية - الإنجليزية
{i} disapproval
disavowal
reprobation
onayla
approve of

Tom certainly didn't approve of the way Mary was behaving. - Tom Mary'nin davranış biçimini kesinlikle onaylamadı.

I don't approve of his decision. - Onun kararını onaylamıyorum.

onayla
{f} approve

My mother finally approved of our plan. - Annem sonunda planımızı onayladı.

Spain approved the treaty. - İspanya antlaşmayı onayladı.

onayla
acknowledged
onaylamamak
{f} disclaim
onayla
(Bilgisayar) confirm

You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator. - Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.

I can neither confirm nor deny this. - Ben bunu ne onaylayabilirim ne de inkar edebilirim.

onayla
(Bilgisayar) verify
onayla
(Bilgisayar) check

Please endorse this check. - Lütfen bu çeki onayla.

onaylamamak
frown upon
onaylamamak
disapprove of
onaylamamak
frown on
onayla
{f} attesting
onayla
{f} approved

He said the treaty must be approved as written. - O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.

More than one hundred nations have approved the treaty. - Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.

onayla
{f} validating

Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation. - Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.

onayla
{f} validated
onayla
approbate
onayla
{f} confirmed

Tom's doubts have been confirmed. - Tom'un şüpheleri onaylandı.

The spokesman confirmed that the report was true. - Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.

onayla
avouch
onayla
validate
onayla
{f} certified
onaylamamak
discountenance
onayla
certify
onayla
{f} acknowledge

Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is. - Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.

onayla
corroborate

Tom corroborated Mary's story. - Tom Mary'nin hikayesini onayladı.

onaylamamak
purse-lipped
onayla
okay
onayla
probate
onayla
confirming
onaylamamak
(neg. form of onaylamak ) not to disapprove
onaylamamak
shake one's head
onaylamamak
{f} disapprove
onaylamamak
{f} disavow
onaylamama
المفضلات