تعريف onay في التركية الإنجليزية القاموس.
- {i} confirmation
Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
- Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
Please let me know the confirmation number you were told when you reserved the room.
- Lütfen odayı ayırttığında sana söylenilen onay numarasını bana bildir.
- {i} assent
Even Tom gave his assent.
- Tom bile onayını verdi.
- acknowledgement
- approbation
- backing
- acknowledgment
- indorsement
- approval, approbation, consent, assent, okay, OK
- OK
- (Hukuk) ratification, certificate, imprimatur, approval
- sanction
Tom will never sanction this.
- Tom bunu asla onaylamaz.
It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
- Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
- vise
- ratification
- confirm
I'd like to confirm my reservation for the 30th.
- 30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum.
Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
- Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- approval
She grinned her approval.
- Onun onayına sırıttı.
I asked for their approval.
- Ben onların onayını istedim.
- certification
- legitimation
- endorsement
- okay
- affirmation
- visa
- {i} approve
Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.
- Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
My mother finally approved of our plan.
- Annem sonunda planımızı onayladı.
- certify
- (Tıp) retrospective validation
- favor
- verification
- (Kanun,Ticaret) attest
- recognition
- countersign
- (Bilgisayar) approved by
- (Bilgisayar) check
Please endorse this check.
- Lütfen bu çeki onayla.
- favour
- (Kanun) attestation
- endorse
We certainly don't endorse that.
- Kesinlikle onu onaylamıyoruz.
Please endorse this check.
- Lütfen bu çeki onayla.
- (Kanun) absorption
- (Tıp) ongoing validation
- (Tıp) concurrent validation
- (Tıp) validation
- countenance
- endorsement in full
- homologation
- validating
Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation.
- Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.
- {i} seal
- onay vermek
- consent to
- onay almak
- meet with approval
- onay belgesi
- certificate , certification
- onay belgesi
- (Hukuk) instrument of ratification
- onay imzası
- countersign
- onay imzası
- countersignature
- onay laşmalarda)
- (Hukuk) (uluslararası an(t) ratification
- onay usulü
- (Hukuk) Assent Procedure
- onay vermek
- approve
- denetim onay
- (Bilgisayar) check
- resmi onay
- (Askeri) sanction
- tip onay
- type approval
- izin, onay, onaylama
- permission, approval, validation
- onaylar
- certifies
- onaylar
- acknowledgements
- genel onay
- (Ticaret) general consent
- genel onay
- (Konuşma Dili) chorus of approval
- kalite onay işareti
- (Ticaret) certification mark
- onay almak
- obtain certification
- onay almak
- win approval
- onay almak
- gain approval
- onay almak
- obtain approval
- onaylar
- (Hukuk) approves
- oybirliği ile onay
- (Hukuk) unanimous approval
- sessiz onay
- tacit approval
- teknoloji onay şeması
- technology approval schedule
- ön onay
- preapproval
- ön onay
- pre approval