Tom ve Mary onu kendi kendilerine yapıyorlar.
- Tom and Mary are doing that on their own.
İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- I want to finish the work on my own.
Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.
- I prefer to do it on my own.
İşi kendi kendime bitirdim.
- I finished the job on my own.
Tom kendi başına çekip çeviremez.
- Tom can't manage on his own.
Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır.
- Bob has to get through this ordeal on his own.
Bunu kendi başınıza yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?
- Do you think you can do that on your own?
Oraya kendi başınıza gitmeye çalışın.
- Try to drive there on your own.
A seven-year-old can get dressed on his own, but it might take a long time.
... Afghans are responsible for their own security, that's what I'm doing. And when it comes ...
... abandoned for their own luck ...