Otobüs durağı caddenin karşısında.
- The bus stop is across the street.
Onlar, caddenin karşısındaki yeni komşuları ile arkadaş oldular.
- They have made friends with their new neighbors across the street.
Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim.
- I was able to swim across the river.
Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.
- I saw the children walk across the street.
Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.
- There's a convenience store diagonally across the street.
Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı.
- She darted across the house to her room and closed the door behind her.
Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.
- I'll take a shortcut across the garden.
Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi.
- Tom waited in his car across the street from the bank.
Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.
- I am able to swim across the river.
Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.
- The river is fifty yards across.
Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.
- I'd like to have the sauce on the side, please.
Ayrıca ketçap almak istiyorum.
- I'd like to have ketchup on the side.
Sami öteki taraftaydı.
- Sami was on the other side.
If we sail off at noon, when will we be across?.
... other side of the bar keep the speaker of the house ...
... On the other side of the equation, ...