on one side

listen to the pronunciation of on one side
الإنجليزية - التركية
bir yanda
beside
yanında

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

Birkaç kız kapının yanında duruyor. - Several girls are standing beside the gate.

beside
{e} yanına

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu. - She knelt beside him and asked him what his name was.

beside
{e} dışında

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu. - There was no one in the room besides Tom and Mary.

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
on the one side
bir yanda
beside
{e} başka

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

الإنجليزية - الإنجليزية
beside
besides
on side
the leg side
on one side

    التركية النطق

    ôn hwʌn sayd

    النطق

    /ˈôn ˈhwən ˈsīd/ /ˈɔːn ˈhwʌn ˈsaɪd/

    فيديوهات

    ... Especially, to be sat there one side and then, the Paris ...
المفضلات