omission; nonperformance; as, the failure to keep a promise

listen to the pronunciation of omission; nonperformance; as, the failure to keep a promise
الإنجليزية - التركية

تعريف omission; nonperformance; as, the failure to keep a promise في الإنجليزية التركية القاموس.

failure
{i} yapmama
failure
{i} başarısızlık

Başarı ya da başarısızlık ikisi de benim için aynıdır. - Success or failure is all the same to me.

Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu. - Everybody expected that the experiment would result in failure.

failure
{i} kusur
failure
yetmezlik
failure
eksiklik
failure
yetersizlik
failure
Hata

Hatası için kötü şansını suçluyor. - He blames his failure on bad luck.

Hata için kim suçlanacak? - Who is to blame for the failure?

failure
{i} kıtlık
failure
(Nükleer Bilimler) arıza,kusur,fiyasko
failure
{i} bulunmama
failure
yetersizlik/başarısızlık
failure
{i} iflas
failure
başarı kazanamayan kimse veya şey
failure
{i} ihmal, yapmayış
failure
(isim) eksiklik, yokluk, aksatma, kusur, bulunmama, yapmama, ihmal, başarısızlık, kıtlık, iflas, batma, bozukluk, sekte, yetmezlik, tükenme, dinme, fiyasko, hayal kırıklığı
failure
(İnşaat) arıza, başarısızlık
failure
{i} tükenme
failure
{i} fiyasko

O tam bir fiyaskoydu. - It was a complete failure.

Parti bir fiyaskoydu. - The party was a failure.

failure
{i} başarısızlık; beceremeyiş; fiyasko
الإنجليزية - الإنجليزية
failure
omission; nonperformance; as, the failure to keep a promise
المفضلات