olumsuzluklar

listen to the pronunciation of olumsuzluklar
التركية - الإنجليزية
problems
There are various problems that have evolved that are popularly cited by name Click here to see those that are in this glossary
Problems, as may be indicated in a course title, implies that the course will identify, examine, and perhaps resolve one or several problems that may actually exist, or that may be artificially created for the purpose of requiring students to experience problem identification and solution "Problems" courses are often graduate level experiences for Plan B papers, but may also be offered at a lower level to introduce students to problem-solving experiences early, or to confront students with the problems that exist in their chosen fields, or in society and the world in general The main concern is that the course should concentrate on a problem, or problems, in depth
9 6, 9 9, 9 13, 9 26, 9 30, 9 35, 9 39, 9 41, 9 43, 9 48a, 9 49a, 9 57a, 9 80, 9 91, 9 98
plural of problem
olumsuz
{s} negative

I think that globalization has negative effects as well as positive. - Bence küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri de var.

Don't be so negative. - Bu kadar olumsuz olma.

olumsuz
{s} unfavorable

I was given an unfavorable prognosis. - Bana olumsuz bir prognoz verildi.

Does anyone know what has caused this plague? The scholars of the University of Paris believe that the source of this evil is an especially unfavorable constellation of Jupiter, Saturn, and Mars. - Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı? Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar.

olumsuz
{s} unfavourable

The decision was unfavourable to us. - Karar bizim için olumsuzdu.

olumsuz
damaging
olumsuz
unfairable
olumsuzluk
negation
olumsuz
deprecating
olumsuz
unfavourable [Brit.]
olumsuz
negatory
olumsuz
negative menfi, negatif
olumsuz
negative; not constructive, negatory
olumsuz
poorly
olumsuz
(someone) who has a negative outlook, who is a habitual naysayer
olumsuzluk
negativeness, negativity
olumsuzluk
negative
التركية - التركية

تعريف olumsuzluklar في التركية التركية القاموس.

Olumsuz
(Hukuk) NEGATİF

Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum. - Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.

Bence küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkileri de var. - Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.

Olumsuz
menfi
Olumsuzluk
menfilik
olumsuz
Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, menfi, negatif
olumsuz
Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi: "İnsan içinde olumsuz duyguların oluşmasını önlemeli."- H. Taner
olumsuz
Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi
olumsuz
Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan
olumsuzluk
Olumsuz olma niteliği veya durumu, menfilik
olumsuzluk
Olumsuz olma niteliği veya durumu, nefiy
olumsuzluklar
المفضلات