olsa da

listen to the pronunciation of olsa da
التركية - التركية
velev ki
التركية - الإنجليزية
though

He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt. - Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı.

Even though he is my neighbour, I did not know him well. - Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.

even though

The chocolate cake tempted her even though she was dieting. - O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.

Even though he is my neighbour, I did not know him well. - Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.