Tom speaks French fairly well, doesn't he?
- Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşur değil mi?
Tom did fairly well on the test he took yesterday.
- Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı.
Tom's dog is a pretty good swimmer.
- Tom'un köpeği oldukça iyi bir yüzücü.
Tom is pretty good at playing piano by ear.
- Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
They're actually quite decent people.
- Aslında oldukça iyi insanlardır.
Tom is a fairly decent golfer.
- Tom oldukça iyi bir golfçüdür.
He can read pretty well.
- O, oldukça iyi okuyabilir.
She can speak English pretty well.
- Oldukça iyi İngilizce konuşabilir.