O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- She holds a senior position in the government.
Tom üst düzey bir yöneticidir.
- Tom is a senior executive.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
Biletler yetişkinler için 5 dolar ve yaşlılarla çocuklar için 2 dolardır.
- Tickets are $5 for adults, and $2 for senior citizens and children.
Tom, son sınıf öğrencisi iken sınıf başkanıydı.
- Tom was class president when he was a senior.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.