O, hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- He holds a senior position in the government.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.
- You must respect senior citizens.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.
Tom lise son sınıf öğrencisi.
- Tom is a high school senior.