For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
- Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
What he said could possibly be true.
- Söylediği muhtemelen doğru olabilirdi.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
I think that maybe Tom and I could be friends.
- Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
Maybe you can help me.
- Belki bana yardımcı olabilirsin.
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
There can be walls without a roof, but no roof without walls.
- Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Lunar eclipses can be total or partial.
- Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.