Call the police if you see any extraordinary situation.
- Olağandışı bir şey görürsen polisi ara.
Tom is an extraordinary jumper.
- Tom olağandışı bir atlamacıdır.
I thought it was unusual that he was up so late at night.
- Onun gece geç saatlere kadar yatmamasının olağandışı olduğunu düşündüm.
Tom is pretty unusual.
- Tom oldukça olağandışı.
He was described as an unusually passionless person.
- O, olağandışı olarak tutkun olmayan bir kişi olarak tanımlandı.