okuyucu

listen to the pronunciation of okuyucu
التركية - الإنجليزية
reader

This book is suitable for general readers. - Bu kitap, genel okuyucular için uygundur.

A careful reader would have noticed the mistake. - Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.

reading

It's the reader that determines whether they extract pleasure from reading. - Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.

singer; chanter
prov. person sent around to invite people to a wedding
reader; singer; reading
songster
okuyucu ile buluşmak (yazar)
reunite with readers
okuyucu kitlesi
audience

The novelist talked to a large audience. - Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.

okuyucu mikroskop
reading microscope
okuyucu sayısı
readership
okuyucu sütunu
correspondence column
disk okuyucu
(Bilgisayar) cd-rom
ekran okuyucu
(Bilgisayar) narrator
film okuyucu
film scanner
kart okuyucu
card reader
manyetik okuyucu
Magnetic reader
okuyucular
readers

The readers are the real target of interviews. - Okuyucular, röportajların asıl hedefidir.

He had to tell his readers what happened. - Ne olduğunu okuyucularına anlatmak zorundaydı.

optik okuyucu
Optical reader
belge okuyucu
document reader
film okuyucu
film reader, film pickup
im okuyucu
badge reader
işaret okuyucu
badge reader
karakter okuyucu
character reader
kimlik okuyucu
badge reader
meydan okuyucu
challenger

In two moves, Kasparov will check the challenger. - İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.

optik karakter okuyucu comp
optical character reader
optik okuyucu
(Askeri) optical reproducer
ta ki so that even: En sade bir üslupla yazdı, ta ki en aptal okuyucu anlasın. H
in the simplest of styles, so that even the stupidest reader might understand it
zihin okuyucu
mind reader
şerit okuyucu
tape reader
التركية - التركية
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari: "Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim."- B. Felek. Şarkı, türkü okuyan kimse, şarkıcı, türkücü
Düğüne çağrı yapan kimse
Şarkı, türkü okuyan kimse, şarkıcı, türkücü
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
okuyucu
المفضلات