Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Oho! Now I see where he's going with this, Frank thinks. Would have seen it earlier if I hadn't been so tired.