oftentimes

listen to the pronunciation of oftentimes
الإنجليزية - التركية
çoğu kez
often
sık sık

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım. - I often play tennis after school.

often
sıkça

Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor. - We often hear about an energy crisis these days.

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim. - I often lie about my age.

often
çoğunlukla

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

often
çoğu

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

Zenginler çoğu kez pintidirler. - The rich are often misers.

often
çoğu kez

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir. - Crime has often been related to poverty.

Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder. - Cheese often lures a mouse into a trap.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
الإنجليزية - الإنجليزية
Repeatedly
Frequently
{a} frequently usually, mostly, many or several times
If something oftentimes happens, it happens many times or much of the time. Oftentimes, I wouldn't even return the calls = often. often
many times at short intervals; "we often met over a cup of coffee"
Frequently; often; many times
often
oftentime
oftentimes

    التركية النطق

    ôftıntaymz

    النطق

    /ˈôftənˌtīmz/ /ˈɔːftənˌtaɪmz/

    فيديوهات

    ... oftentimes into harm's way. I know these folks and I know their families. So nobody ...
    ... I blog oftentimes because I just want to say ...
المفضلات